Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Özgür Özel, ’Milletin iradesine baskı yapmaya, yön vermeye vesayetçilik denir. Gücünü milletten almayıp cuntaya soyunanlara vesayetçi denir. Vesayet, postal giydiğinde de tanınır, kravat taktığında da’ dedi.
CHP lideri Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısına katıldı. Özel burada yaptığı konuşmada, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen soruşturmalara değinen Özel, bunun bir darbe girişimi olduğunu ve milletin buna sessiz kalmayacağını söyledi. İmamoğlu hakkında yürütülen soruşturmaların birçok etkisi olduğunu ifade eden Özel, ekonomik olarak da yansımasının olumsuz olduğuna dikkati çekti.
’Sonra kimsenin evladını bu memlekette sahipsiz bırakmayacağız’
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hakkında konuşan Özel geçen yıldan bu yana birçok çocuğun hayatını kaybettiğini söyleyerek, ’Meclis’in kuruluşunun 105’inci yılında, Cumhuriyet’in kuruluşunun 102’nci yılında ant olsun ki bu memlekete hem siyaseten, hem de her bir bebek için, evlat için, ana için, baba için, hem güvenliği hakim kılacağız, hukuk devletini hakim kılacağız, adaleti hakim kılacağız. Çocuklarımızın karnını da doyuracağız, onları koruyacağız. Bundan sonra kimsenin evladını bu memlekette sahipsiz bırakmayacağız’ ifadelerini kullandı.
’Gücünü milletten almayıp cuntaya soyunanlara vesayetçi denir’
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen soruşturmanın bir darbe girişimi olduğunu iddia eden Özel, ’Milletin iradesine baskı yapmaya, yön vermeye vesayetçilik denir. Gücünü milletten almayıp cuntaya soyunanlara vesayetçi denir. Vesayet, postal giydiğinde de tanınır, kravat taktığında da. Birine kravat taktırmakla devlet adamı yapamadığınız gibi, devletin başındaki yıllardır kravat takan biri darbeye giriştiğinde, o kravat onu darbeci olmaktan ve vesayetçi olmaktan kurtarmaz. Vesayet; asker eliyle de kurulur, yargı sopasıyla da. Bu millet, vesayetin her türlüsünü tanır, bilir, reddeder. Bu millet her şeyi affeder. Bazen yoksulluğa katlanır, bazen kendine yapılan başka türlü haksızlıklara katlanır, susar. Ama seçme hakkına, sandığa el uzandığında çıkıp da koca koca generaller, ‘Bunu seçeceksin’ dediğinde ya da bir başkası iki satırla kimin Cumhurbaşkanı olup olamayacağına verdiği E-muhtırayla bir şey söylediğinde ya da milletin evlatlarını ordu evinin kapısında ‘Senin giyimini beğendim gir, sen torununun nişanına giremezsin’ dendiğinde o vakitten sonra o vesayet odağı korksun’ diye konuştu.
’TRT, bugün 86 milyona değil bir avuç cuntacıya hizmet etmektedir’
TRT’nin sadece iktidara çalıştığını ve Ekrem İmamoğlu’na yönelik suçlamaları kesinmiş gibi yansıttığını söyleyen Özgür Özel, ’Bakın o TRT, hangi TRT? 31 Mart seçimlerinden önce Erdoğan ve AK Parti’ye bin 945 dakika, o gece seçimin birinci partisi olacak, belediyelerin yüzde 65’ini alacak Cumhuriyet Halk Partisi ve bana 25 dakika yer ayırmıştır. Seçim takvimi boyunca bin 945 dakika AK Parti’ye, 25 dakika Cumhuriyet Halk Partisi’ne yer ayıran TRT’dir. 2003’ten 2024’e, 21 yıllık döneminde toplam geliri 13.3 milyar dolardır. 13.3 milyar dolar. Bu gelirin yüzde 16’sı 2.3 milyarı reklamlardan, yüzde 84’ü ise 11 milyar doları bandrollerimizden, 2021 yılına kadar alınan elektrik payından oluşmuştur. Kanuna göre tarafsız yayıncılık yapması gereken TRT, bugün 86 milyona değil bir avuç cuntacıya hizmet etmektedir’ dedi.
’Avrupa Merkez Bankası yüzde 2,75’ten 2,5’a indirdi faizi, biz Türkiye’de faizi yüzde 46 yaptık’
Türkiye ekonomisinin son günlerde gerçekleşen olaylar nedeniyle daha da kötü bir duruma geldiğini ifade eden Özel, ’Bakın ayda yüzde 2,5 faiz düşecek. Tayyip Bey, ‘Çok biliyorum’ dedi, 9 olan faizi 50’nin üstüne çıkardı. Seçimden sonra Nebati’yi yolladı, yerine sözde rasyonel, sözde demokrat, sözde namuslu, darbenin en önemli ayağı, mali ayağı olan, bütün dünyada artık kimsenin yüzüne bakmayacağı Mehmet Şimşek’i getirdi. 2,5’ar puan, 250 ‘baz puan’ diyorlar; yüzde 2,5. Düşe düşe, güya enflasyon düşecek. Niye? Vaktiyle enflasyonun üstüne faiz verilse Almanya gibi, Amerika gibi başaracakken, Tayyip Bey’in inadıyla fırladı. Şimdi kademe kademe düşüyordu. 2,5 puan düşeceği gün 3,5 puan artış oldu. Yüzde 6; İmamoğlu’nun tutuklanmasının faiz karşılığı. O gün Avrupa Merkez Bankası yüzde 2,75’ten 2,5’a indirdi faizi, biz Türkiye’de faizi yüzde 46 yaptık. Dünyanın en yüksek ikinci faizi. Neredeyiz biliyor musunuz? En yüksek faiz Venezuela’da. Orada da seçim sonucu, seçimler adil yapılmadı diye iktidar ile muhalefet arasında büyük bir mücadele var. Üçüncü sırada olan da Zimbabve; yüzde 35 ile’ diye konuştu.
’Türkiye Erdoğan’dan büyüktür’
Almanya’nın Eurofighter savaş uçaklarının satışını veto etmesi konusunda konuşan Özel, ’Ekrem Başkan’a yaptıkları yüzünden alman hükümeti Eurofighter’ları vermemeye karar vermiş. Bakın ‘Trump’ın iktidarını sürdürürsün, Türkiye’de darbe yaparsın ses etmem. Ama Gazze’ye çökeceğim, sen de ses etme’ pazarlığı ortada. Bu sırada Eurofighter’lar verilmiyor, bir yanda şunların haline bakın. Biz Almanya’daki muhataplarımıza ‘Aman yapmayın’ diyoruz. ‘Bizim buradaki meselemiz için Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye atmayın’ diyoruz. ‘Türkiye Erdoğan’dan büyüktür, Türkiye Erdoğan’dan ibaret değildir’ diyoruz. Hani Erdoğan diyor ya ‘Dünya beşten büyüktür.’ ‘Türk milleti de birden, o tek adamdan büyüktür’ diyoruz. Kimsenin endişelenmesin. İş Almanya ile çözülecek olsun, yeni Şansölye atanınca önce tebrik mesajını atarız, ondan sonra da bu kurulacak iktidardaki iktidar ortaklarıyla, hem Şansölye ile hem iktidardaki tüm ilgili bakanlarla gerekirse gider yüz yüze görüşürüz, Türkiye’nin hakkını bu kifayetsizler gibi Trump’tan tırsarak ya da fırsatçılık yaparak değil, aslanlar gibi biz savunuruz’ ifadelerini kullandı.
’Gazi’nin partisi savaş ilan etmez’
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin kendisine yönelik eleştirilerine cevap veren Özel şu ifadelerle devam etti:
’Ben ‘Savaş ilan ederim’ demedim. ‘Bu yapılanı savaş ilanı kabul ederim’ dedim. Gazi’nin partisi savaş ilan etmez. Ama işgale sessiz kalmaz, işbirlikçilere sessiz kalmaz, yavru vatanı satanı, Türk dünyasını bile yanında tutamayanı, ülkeyi perişan ettirene karşı sessiz kalmaz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi ne Trump’tan korkar, ne bir başka süper güçten, ne de kendisini bu göreve getiren milletin gözünün içine bakamayacağı hiçbir işin içinde olmaz. Diyor ki, ‘Savaş ilan edeceksen o savaş ilanını’ Benim savaşım niye senle olsun? Benim savaşım, o işte olur olmaz kendi rolünü büyütmeye çalışan, oradan buradan konuşan Cumhuriyet Halk Partisi’ne sataşan, o siyaseti kendinden menkul, gücü kendinden menkul, cesareti kendinden menkul. Ne uğraşacağım onla? Benim iş bu iktidarı değiştirmekte, hukuk düzenini kurmakta, hiçbir partinin gençlik kolları başkanının Ülkü Ocakları Başkanı’nın cenazesini Ankara’nın ortasında kanını yerde bırakmamakta. Bunun için daha çok çalışacağız, daha çok gayret edeceğiz.’